Özel Haber : Selahattin Şimşek .. Maltepe eski belediye başkanı Prof. Dr. Mustafa Zengin Sosyal medyada bir kişinin paylaşımlarına yorum yaptı. Bu yorumlarda gündeme oturacak iddialar vardı. Kendisi ile yaptığımız telefon görüşmesinde ‘’biz belediye başkanları toplantılarında, projelerimizi anlatırdık. Ateş bey ile o zamanlar bu olayları dile getiriyorduk ama doğru söylenince sonuç belli.’’ İddialarda adı geçen AK ve KK , Şu anki Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç olduğu Ve KK nin ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olduğu iddia edildi.
İşte Maltepe Eski Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Zengin’in yorum ve iddiaları:
Prof. Dr. Mustafa Zengin Size bir hikaye anlatayım mı?
Bundan üç yıl önce Bakırköy Belediye Başkanının makamına bir yaşlı adam gelir. Elinde beşyüz bin tl ilk bir senet fotokopisi vardır. Ve anlatmaya başlar.
Ben işlerimi oğluma devrettim oğlum işleri yürütüyordu. Bir gün oğlum bana gelip bir dolandırıcıya kapıldığını söyleyerek anlatmaya başladı. ” Bakırköy Belediyesinde bir ihaleye girdim bir partili ( CHP li) yönetici , bana bu ihaleyi kazandırmak için beş yüzbin tl istedi ben de verdim. İhaleyi kazanamayınca , kendisine gittim kazanamadım ne olacak dedim, bunun üzerine burada olmadı ben sana Karşıyaka Belediyesinden kazandıracağım diyerek ihaleye girmemi istedi. Oradaki ihaleye girdim ama yine kazanamadım. Bunun üzerine aynı kişi biraz da küfürler ederek , bu sefer Ankara Yenimahalle Belediyesinden kazandıracağım dedi. Ben de ihaleye girdim ama yine kazanamayınca dolandırıldığımı anlayıp sana baş vurdum baba, ne yaparsan yap ” dedi. Ben de oğluma kim bu dolandırıcı diye sorunca ismini verdi ben de bu kişiyi yanıma aldırarak kendisine oğlumun verdiği para karşılığında beş yüz bin tl ilk senetleri imzalattım, fotokopilerini de size getirdim.
Burada söz konusu edilen CHP’li yönetici kimdir?
O yıllarda parti meclisi üyesi olup ihaleler kazandırma numaraları yaparak paralar götüren bu kişinin adını öğrenmek isteyenler, Bakırköy eski belediye Başkan’ı sayın Ateş Ünal Erzen’ i rahatsız edebilirler. Senet fotokopileri hala ondadır sanıyorum.
Prof. Dr. Mustafa Zengin Yine Bakırköy Belediyesi eski Başkan’ı Ateş Ünal Erzen’den alıntıdır.
Birgün bir Belediye Meclis Üyelerimden biri bana ziyarete geldi. Masama bir kutu (muhtemeldir ki ayakkabı kutusu ) bıraktı. Nedir bu demem üzerine ” Başkanım, içinde 300.000 dolar var gerisi de gelecek ama ne olur benzin istasyonu işinde temyize gitmeyin ” . Olay belli idi ve makamımdan kendisini kovduktan sonra , imar Müdürü ve hukuk müşavirini çağırarak, bu benzin istasyonu davasında vakit geçirmeden temyize başvurun ve Olaydan bana bilgi verin, dedim. Olay kabaca şöyle idi : Büyükşehir Meclisinden Bakırköy de bir benzin istasyonu yapılacak yer kararı çıkmış ben de yeşil alan yapılması gerektiğini düşünerek karşı çıkmıştım. Olay idare mahkemesine gitmiş karar aleyhimize gelmişti. Bunun üzerine temyize gidilecek olay olumlu veya olumsuz sonuçlanacaktı. Ama bu tür olaylarda temyize gitmek zorunluluğu vardır. Ancak temyize gitmemek ancak belli günü kaçırmak veya sehven başvurmayı geç yapmakla mümkündür. İki gün sonra makamıma bir büyük parti yöneticisi ve aynı zamanda milletvekili olan ( ama şimdi ekarte edilen milletvekili) biri ile bir Güneydoğu’dan ilbaşkanı geldiler aynı istekte bulundular. Ben de olayın gelişimini anlatarak olmayacağını söyleyince , il Başkan’ı olan kişi ” sayın genel başkanım sizi ararsa yine olmaz mı? ” deyince tabii neden olmasın yazılı bir rica olursa düşünürüm diyerek cevap verdim. Gittiler. İki gün sonra beni telefonla il Başkan’ı olan arkadaş aradı.
“Genel başkanım sizi aradı mı? ” hayır aramadı deyince , ” tamam şimdi aratıyorum” şeklinde konuşarak telefonu kapattı. Tabii beni bu konuda genel Başkan aramadı. Yine birkaç gün sonra aynı ilbaşkanı hemen hemen aynı konuşmalarla telefonla aradı. Konuşma aynı yanıt aynı idi. Aratacağım diyen bir il Başkan’ı ve arayamayan bir genel başkan arasında günler geçti. Ve Birgün sayın genel başkan Istanbul’a teşrif ettiler. Hava alanında kendilerini karşıladım ve arabayla kalacakları otele giderken , sayın genel başkan bana dönerek ” Ateş seninle bir iş Hakkında konuşacağım bana hatırlat ” dedi. Otele vardığımızda odasından tüm yanındaki genel Başkan yardımcılarını çıkardıktan sonra ” Ateş, ne oldu şu benzin istasyonu işi? ” dedi. Ben de olayları anlatarak olayın temyize gittiğini ve dosyanın ben de olduğunu isterse gösterebileceğimi kendisine bildirdim. Ayrıca bir Meclis üyemin makamımda bu benzin istasyonu işi ile ilgili olarak, ayakkabı kutusunda sunduğu paralardan ve olumsuz tavrından bahsettim. ” hemen atsaydın partiden ” diyerek bana akıl(!) verdi. Ben de sayın genel başkanım , bu arkadaş seçilmiş Meclis üyesidir ben Nasıl atacağım, siz disipline vereceksiniz ,siz atacaksınız ben atamam ki. Hem siz onu tanıyorsunuz dedim. ” hayır ben tanımıyorum” diye çıkışması üzerine, Nasıl olur siz ıstanbul’a geldiğinizde bir lokantada yemek yerken ben size sonra dahil olmuştum , yanınızda olan üç kişiden biri idi dedim buna ilave olarak, efendim ,yanınızda bu arkadaşla birlikte AK ve ALMANYA’dan bir arkadaşları vardı hatta yemekten sonra bana dönerek söyle Başkan buranın hangi tatlısı meşhurdur diye sormuştunuz ben de bu lokantanın ekmek kadayıfı meşhurdur ancak kaymağı ortasına koyarlar diyerek yanıtlamıştım. Yine hatırlayamaması (!) üzerine , sayın genel başkanım o sözünü ettiğimiz Meclis üyesi , aşağıda size onu gösteririm diyerek odadan çıktık. Asansörle toplantı salonuna iniyorduk asansörden çıkışta asansörün karşısında bizi bekleyen Meclis üyesini göstererek işte sayın genel başkanım bu arkadaş dedim ve döndüm ki sayın genel Başkan , o sakin güç, Koşar adımlarla toplantı salonuna gidiyordu.
Olay ayiniyle vaki hali ile budur.
Sonra ne mi oldu? O Meclis üyesi 2015 yerel seçimlerde Genel merkez tarafından , Bakırköy 3. Sıraya kondu. Sonra Ateş Ünal Erzen’in tepkisi ile başka bir ilçeye kaydırıldı. Şimdilerde ALMANYALI dostlar birliktiler.
Bu hikayedeki gerçek isimler bende vardır ama araştırın , daha iyi olur.