İstanbul Protestan Kilisesi Vakfı başkanı Timur Topuz, “Biz bu ülkenin bir parçasıyız. İnançlarımız farklı olabilir ancak tasada, kederde, ülkeyi sevmede birimizin diğerinden bir farkı yoktur. Bizi ötekileştirmesinler. Bize ön yargılı davranmasınlar. Devletimizden, belediyemizden, Maltepe halkından memnunuz. Kapımız herkese sonuna kadar açıktır. Sosyal-sağlık-kültürel-sportif projelerde Maltepe’nin emrindeyiz” şeklinde konuştu.
İşte İstanbul Protestan Kilisesi Vakfı Başkanı Timur Topuz ile yapmış olduğumuz röportaj
KİLİSE KAÇ YILINDA KİM TARAFINDAN KURULMUŞTUR ?
1995 yılında ilk Anadolu yakası’ nda, Bostancı ve çevresinde oturan 4 aile Carlos bey müraacat ediyorlar. Carlos bey’ de o zamanlar kiliseye katılıyor diyorlar ki bizim böyle bir ihtiyacımız var beraber bir topluluk kurabilirmiyiz , başlayabilirmiyiz, burada ibadet edebilirmiyiz çünkü bu bölge hiç ibadet edilecek bir yer yok.
Carlos bey tamam diyor o da bu tarafa taşınıyor ailesiyle ve 1995’ te Carlos bey’ in dini önderliğinde kilise çalışmalarına başlıyor.
KİLİSE’ nin TAM AÇILIMI NEDİR ?
Kilise kelimesi aslında kelime olarak Yunanca’ da ki ‘’ekklesia’’ kelimesinden geliyor. ‘’Ekklesia’’ kelimesi de bir araya gelen bir topluluk demek ve dolayısıyla kilise bir bina değil onu oluşturan insanlar bütünüdür.
Yani bize göre cemaat’ te ki her bir insan kilisenin bir tuğlasıdır. Yani dolayısıyla kilisenin bir binaya ihtiyacı yoktur aslında. Herhangi bir yerde toplanan insanlar bir kiliseyi oluşturabilirler.
Ama tabii zaman geçtikçe insanların bir araya geldiği yerler daha kurumsal hale geliyor.
Binalara ihtiyaç duyuluyor çünkü yani evler de , sokaklar da toplanılıyor. Şuan da gördüğünüz binanın çeşitli yerlerinde farklı formatlarda kilise binaları hayata geçiyor. Kilise bu demek.
HIRİSTİYANLIK DİNİ İNANÇLARININ TEMSİLCİSİSİNİZ. HIRİSTİYAN VATANDAŞLARIMIZA VERECEĞİNİZ BİR MESAJ VAR MI ?
Özellikle Türkiye’ de Protestan mensuplarının sayısı çok fazla değil Kuzey Avrupa’ da ve Kuzey Amerika ‘da oldukça fazla hatta bugüne kadar Güney Amerika’ da çok fazla ki Protestanlık mensubu bölümüne geçiyor.
Biz fazla değiliz ama Hıristiyan vatandaşlarımıza özellikle vermek istediğimiz mesaj bu; toplumla iç içe olalım çünkü biz bu bütünün bir parçasıyız yani Protestan Kilise’ lerinde ırk olayı yoktur.
Biliyorsunuz Türkiye’ deki Ortodosk kilise’ lerinde Ermeni Ortodoks, Rum Ortodoks, Bulgar Ortodoks diye geçer. Katolig kilisesi Roman Katolig yani İtalya’ ya bağlı Katolig ya da işte fraklı şeyler de var. Ama bizde tamamen evrensel bir kilise söz konusu.
Irk’ ın önemi yoktur. Bizim Protestan kilise’ lerindeki mensupların çoğu Türk kökenli insanlardan oluşmaktadır. Dolayısıyla biz bu insanların bir parçasıyız. Sayımız az ama biz kendimizi azınlık olarak görmüyoruz.
Özellikle bu yüzdende toplumla bütünleşmeye çalışıyoruz daha fazla. Vakıf olmamızdaki en büyük amaç oydu birincisi daha iyi bir zeminde durmak ikincisi toplumla beraber bir şeyler yapabilmek. Bu bağlamda sosyal projelerimiz çok fazladır.
Çok insan bilmez ama Maltepe’ de bir çok sosyal projeye imza attık özellikle kilise adını kullanmak istemedik çünkü bazı insanların ön yargısı var, korkuları var. Nitekim deprem zamanında olduğu gibi biliyorsunuz İzmit depreminde gerçekten çok büyük sosyal bir proje yaptık. Yüz binlerce insana yardım etme olanağına sahip olduk. Binlerce insana barınma, yeme – içme sağladık.
Daha sonra işte birkaç radikal çıkıp ortaya Hıristiyanlar yardım yapıyor ama aynı zamanda ekmek verirken yanında da İncil veriyor gibi saçma şeyler söylediler. Bizde vakıf olarak dedik ki biraz daha bu konuda tamam toplumun hassasiyetleri göz önüne alalım ve bir çok gerçekten sağlık taraması yaptık bütün Maltepe’ ye, yurt dışında oturan aileleri tarattırdık. İnsanlara ücretsiz sağlık taraması yaptık, dil kursları ve hiç kimse bunun Kilise tarafından yapıldığını bilmedi.
Biz Maltepe Belediyesi ile ortaklık yaptık bir çok projede ve Kilise tarafından bilinmesi özellikle istemedik. Ama biz hazırız her zaman da vakıf olarak bunu yapmaya hazırız dedik.
Sağ olsun geçmiş Belediye Başkanlarımız olsun, bugün ki Belediye Başkanımız olsun bize yakın ilgi gösterdiler ve beraber projeler üretmeye çalışıyoruz.
Tabii ki insanlar arkadaş oluyorlar mesela kursa katılan birisi yabancısı birisi kılıç oluyor. Yani sen ‘’ Pazar günü ne yapacaksın ?’’ diyor o da diyor ‘’ Kilise’ ye gidiyorum’’ daha sonra o da diyor ki ‘’ bende geleyim mi ?
‘’ o da diyor ki ‘’ sen demi Hıristiyan’ sın ve bir Türkü tanıyor Hıristiyan olduğunu görüp neden Hıristiyan’ sın diye soruyor, dolayısıyla insanlar açıklama yapıyorlar yani işte nasıl Hıristiyan oldun ya da Kilise’ ye davet ediyor.
Yine de çok hassas davranıyoruz çünkü bizim amacımız ben o sözü hiç sevmiyorum Müslüman mahallesinde salyangoz satma olayı var ya bu olay çok saçma geliyor bana. İsteyen istediğini her yerde satsın umurumuzda değil ama gerçekten amacımız öyle değil, amacımız Maltepe’ ye bir katkı değer sağlamak.
Çünkü burada ki cemaat’ in çoğunluğu Maltepe’ de oturuyor. Yani kent konseyinde bile bir üyemiz var düşünün orada bizi temsil ediyor ve gerçekten çok başarılı ama eminim oradakilerin çoğu onun Hıristiyan olduğu bile bilmiyorlar.
Biz elimizden geldiğince katılmaya çalışıyoruz Maltepe’ ye.
Hıristiyan vatandaşlara da tavsiyemiz oldu toplumundan kendilerini soyutlamak yerine toplumun bir parçası olup bir şeyler üretmeye çalışsınlar.
Yaşadıkları ortamlar için, yaşadıkları mahalleler için, yaşadıkları ilçe için, il için, ülke için bir şeyler yapmaya çalışsınlar. En büyük dileğimiz bu. Bizde bu amacı veriyoruz yani.
TÜRKİYE’ de HIRİSTİYAN OLMAK MALTEPE’ de HIRİSTİYAN OLMAK ve YAŞAMIN BİR SIKINTISI VAR MI ?
Elbette var işte deminde bahsettiğim gibi yaptığımız her adım insanların özellikle radikal insanların dikkatini çekiyor. Yani bir İngilizce kursu yaptık demiştim ya orada bile kurs bittikten sonra kimseye söylememiştik aylar sonra Maltepe Belediye’ si misyonerleri ile beraber kurs açtı işte bilmem ne yaptı, şunu yaptı bunu yaptı bu tür haberler çıktı ne kadar üzücü.
Oysa ki biz çok hassas davranmıştık ama tabii ki radikal insanları durduramazsınız onlar her türlü her şeyi yazarlar. Türkiye’ de tabii ki zor yani kişiliğini kaybeden insanlar görüyoruz.
Patronu kalkıp vay sen Hıristiyan olmuşsun, Müslümanlıktan dönmüşsün diye işten çıkarılmış çok insan biliyorum gerçekten. Ya da sırf Hıristiyan olduğu için aşırı tutucu bir Müslüman işverenin işten çıkarttığını, işe almadığını bu tip şeyleri gösteren davranışlar oluyor.
İster istemez çocuklar için zor oluyor. Eğitimde zor oluyor mesela Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi bir beyanla çocuğunuz derse girmeye biliyor siz Hıristiyan olduğunuzu belgelediğinizde kimliğimizde yazdığı için. Lakin o çocuk o dersler hakkında ne yapacak.
Okullarda zaten doğru düzgün kütüphaneler yok başka sosyal tesisler yok Düşünsenize Orta Okula giden bir çocuk küçük bir çocuktur 11 – 12 yaşında bir çocuk diğer arkadaşları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine girerken o hiçbir yere giremiyor, bekliyor.
Koridorda bekliyor, kantinde bekliyor yapacak bir şey yok gerçekten bu zor bir durum çocuklar içinde zor bir durum.
Bazı çocuklar arkadaşları tarafından dışlanıyor ama genel olarak Maltepe’ de çok rahatız.
Maltepe halkının farklı bir özelliği var. Kadıköy ön plandadır daha çok, çağdaş Kadıköy’ lüler, çok moderndir ama biz Maltepe’ de Kadıköy’ de bir çok olaya şahit olduk Kadıköy’ deki Kiliselerin başına gelen olaylara şahit olduk, duyduk.
Biz Maltepe’ de bugüne kadar hiçbir olumsuz olaya şahit olmadık aksine bütün komşularımızla inanılmaz güzel ilişkilerimiz var. Hepsi bizi ziyaret etmiştir. Noellerde bile yanımıza gelmişlerdir. Hoşgörü çok fazladır. Dediğim gibi Belediye’ lerle ilişkimizde gayet iyi bize elinden geldiklerince yardımcı oluyorlar. Müzik konusunda, bahçe düzenlemesi konusunda ne zaman ihtiyacımız olsa, sıkıntımız olsa sağ olsunlar geliyorlar.
Mesela geçmiş Belediye’ miz ve bugün ki Belediye’ miz asansör yaptırdılar bizim Kilise’ mize. Çünkü Kilisemiz’ de engelli ve yaşlı vatandaşlarımızda var onlar için arka tarafta üst kata çıkabilmeleri için asansörümüz var. Bunlar çok önemli şeylerdir.
O yüzden biz Maltepe’ de olmaktan mutluyuz kapımız bütün gün açıktır.
Mutlaka burada birileri olur, olmasa bile bahçeye girebilir insanlar öyle bir kaygımız, endişemiz hiç yok. Zaman zaman e-mailler alıyoruz burayı terk et, bu ülkeyi terk et şeklinde.
Sen terk et ben bu ülkeyi emin ol ki daha çok seviyorum.
Ben bu ülkenin bir parçasıyım.
Ben askerliğimi de Kıbrıs’ ta yaptım yani biz bu ülkenin bir parçasıyız. İnanın burada ki insanlar daha fazla sahip çıkıyorlar ülkemize ve değerlerimize çünkü o kötü bir duygu Hıristiyan olmak yabancı olmakla eş değer görünüyor ülkemizde biliyorsunuz ki.
İnsanlar Hıristiyan’ lığı 17 – 18 yaşında tercih etmiş oluyorlar, olmaz diyorlar kesin onun ailesinden kaynaklanıyordur. Hayır aslında 17 – 18 yaşında kendisi tercih etmiş bu inancı. İnanamıyor insanlar bu tip şeylerle çok karşılaşıyoruz gerçekten.
BELLİ BAŞLI SORUNLARINIZ NELERDİR ?
Sorunumuz çok fazla yok dediğim gibi bizim istediğimiz insanlara ön yargı ile bakmasınlar. Tek istediğimiz o. Kilisemiz hep açık, her Pazar açık. Eskiden Kilise’ lerin kapıları demir olurdu insanlar giremezdi böyle sürgüden bakarlardı kim geldi falan diye ama şuan öyle bir şey yok Pazar günü de kapımız açık biz buyurun diyoruz herkese, canı isteyen herkes gelebilir.
Bizim Pazar günü kendi cemaatimiz katılıyor daha çok 100 kişi olarak.
Ama inanın 150 – 160 -170 tanesi geliyor ve 30 – 40 tanesi Müslüman. Sadece merak ettiği için, görmek istediği için geliyor. Şaşırıyorlar biz giremeyeceğimizi zannediyorduk falan diyorlar. Böyle bir şey yok, tabii ki buyurun yani o yüzden pek fazla sorun yaşamıyoruz.
Sorunlarımızı sağ olsunlar genel yönetimle çözüyoruz oldukça yardımcı oluyorlar.
MALTEPE HALKINA BİR MESAJINIZ VARMI ?
Maltepe halkına mesajımız şu; bizi yabancı görmesinler, bizi Maltepe’ nin bir parçası olarak kabul etsinler. Beraber bir şeyler yapabilelim. Her zaman açığız, Maltepe halkıyla bir bütün olalım çünkü bizde Maltepe’ nin birer parçasıyız ve burada yaşıyoruz.
Merak ediyorlarsa buyursun gelsinler, kapılarımız her zaman açık
DİNLER ARASI DİYALOG ÇALIŞMALARI İLE İLGİLİ KİLİSENİZİN BİR ÇALIŞMASI VARMI. BU KONUDA BİR PROJENİZ VARMI ?
Dinler arası diyalog konusunda aslında sürekli olarak görüşüyoruz diğer dinlerden olan insanlarla değişik projelere katılıyoruz. Mesela Avrupa Birliği Bakanlığı’ nın yaptığı bir çok proje vardır. Ayrımcılıkla mücadele yasası bütün bu toplantılara beraber katılıyoruz.
Davetler alıyoruz, ramazan’ da iftarlarına davet ediyorlar bizi. Bizde aynı şekilde onları davet ediyoruz onlar da bize geliyorlar.
Mesela şuanda masamda dün aldığım bir davetiye var ehlibeyt vakfının ekim ay’ ında yaptığı bir iftar yemekleri oluyor bu sene Ankara’ da yapıyorlarmış.
Biliyorsunuz katılımlar oluyor her sene, siyasi partilerin temsilci başkanları da oluyor. Bizi de davet ettiler mesela hoşuma gitti bu durum. Ama aynı şekilde bizde onları davet ediyoruz.
Dinler arasında ki bu diyalog için çabalıyoruz. Neden çabalıyoruz hoşgörü çok önemli yani önemli Allah’ la insan arasında ki ilişki olduğu için saygı duyuyoruz. Nasıl saygı duyulmasını bekliyorsak insanlardan bizde insanların inançlarına saygı duyuyoruz.
O yüzden destekliyoruz böyle diyalogları.
İNTERNET SİTENİZ VARMI. SOSYAL MEDYAYI KULLANIYORMUSUNUZ ?
Evet facebook’ ta gençlerimizin yaptığı bir sayfa var sanırım ben çok fazla kullanmıyorum ama onlar kullanıyorlar.
KAYMAKAMLIKTAN, VALİLİKTEN ve MÜFTÜLÜKTEN DESTEK ALIYORMUSUNUZ ?
Müftülükten biz talep etmedik ama şöyle söyleyelim bizim temsilciliklerimizim olduğu şehirlerde müftülükler elektrik faturalarını ödüyorlar mesela.
Direk diyanete bağlı değiliz ama böyle bir şey onların kini devlet ödediği için camii’ lerin bizde bir müftümüzle konuştuğumuzda mevzuatta böyle bir engelin olmadığını yardım edeceğini söylemişti. Dolayısıyla diğer illerde ki Kilise’ lerimizde müftülükler faturaları ödüyor. Sadece elektrik değil, su faturası zaten vermiyoruz Belediye’ ler ibadethaneden su faturası almıyorlar.
Biz doğalgaz ödüyoruz burada ama ödemeyen Kilise’ lerimizde var onların kini müftülükler karşılıyormuş.
Güvenlikler ilgili bir sıkıntımız olduğunda bir alo dediğimizde hemen bakıyoruz ki koşturup geliyorlar.
O yüzdende özel günlerde çok açıktan olmasa da onlarca güvenlik mensubunun çevremizde olduğunu ve bizi korumak için geldiklerini de biliyoruz.
Resmi olarak gelmiyorlar ama sivil olarak gelip bize destek oluyorlar güvenlik açısından.
Yani ne zaman çağırsak geliyorlar, çağrımızı önemsememe gibi bir şey olmadı hiçbir zaman.
Kaymakam bey’ dende gerçi değişti şuan sanırım ama önce ki Kaymakam’ mımızdan bire bir konuşma fırsatımız çok oldu, sohbet fırsatımız çok oldu. Yani herhangi bir sıkıntımız yok sağ olsunlar.
DİĞER KURUMLAR VARMI DESTEK ALDIĞINIZ ?
Protestan Kilise’ leri çok bağımsız Kilise’ lerdir. Biz vakıf olarak genel olarak 4 – 5 tane Kilise’ miz var ama bizim bütün desteğimiz aslında cemaatimizden gelir.
Cemaat Hıristiyan’ lıkta bir bağış sistemi vardır islamiyette olduğu gibi hani bu filtre, zekat olayınız var ya benzeri bizde de vardır ve oranları vardır değişik. Vakıfa bağış yaparlar vakıfta din adamlarının maaşlarını öder, binaların bakımlarını yaptırır bunu kavrayan kurumumuz. Elimizden geldiğince kendimiz öz kaynaklarımızla bunu yapmaya çalışıyoruz. Şimdilik yetiyoruz.
EKLEMEK İSTEDİĞİNİZ BAŞKA BİR ŞEY VARMI ?
Eklemek istediğim öncelikle teşekkür ederim sizlere gerçekten Olay ve Son Havadis Gazetesi olarak geldiniz bizi tanımak istediniz en büyük amaçlarımızdan bir tanesi de insanlara kendimizi tanıtmak, anlatmak. Biz buradayız, şeffafız, mali yapımızdan, idari yapımıza kadar tamamen şeffafız.
Her 3 yılda bir denetim geçiriyoruz. En ince kalemine kadar her şey ayrıntılı denetleniyor.
Çok büyük bir denetleme geçirdik bayağı bir uzun sürdü 4 – 5 ay kadar. Müfettiş bey her yeri araştırdı, her kaleme inceleme yaptı sonuç yazısında ekstra eksiklik olarak ne biliyor musunuz bazı fotokopi fişlerinin geçerli olmayacağı yönetim kurulu sadece bu eksikliği buldular.
Biz ki çok düzenli çalışmaya, çok düzgün çalışmaya özen gösteriyoruz biliyoruz çünkü hassasiyetler var.
Ülkesel olmasa da kişisel hassasiyetler çok fazla bir kurum bize tamamen dostça yaklaşırken o kurumun içindeki memur radikal bir insandır ve tamamen düşmanca yaklaşabilir.
Söyleyeceğim son söz olarak da alıştık, halkın ve toplumunda bize alışmasını bizi sevmesini istiyoruz çünkü biz onları seviyoruz.
İncil’ de diyor ki ‘’ Tanrı sevgidir, Sevgide yaşayan, Tanrı’da yaşar, Tanrı da onda yaşar.
Timur Topuz Kimdir? SİZİ TANIYABİLİRMİYİZ ?
Ben İzmir’ li bir ailenin en küçük çocuğuyum. İlk, orta ve üniversite eğitimi İzmir’ de tamamladıktan sonra İstanbul’ a taşındım iş dolayısıyla.
İstanbul’ a taşındığımda bulunduğumuz bu kilise henüz 3 ay önce kurulmuştu. Başka bir yerdi Bostancı tarafında kendilerine ait bir binası yoktu henüz, ama burada bir cemaat vardı dolayısıyla bunlar bir araya gelmek istiyorlardı. Böyle bir kilise başlattılar. Bende İstanbul’ a yeni taşınıp bu kiliseye taşındım.
Gençtim oldukça kiliseyle büyüdüm diye biliriz aslında, çünkü yaklaşık 1995 yılından beri kilisedeyim 30 sene oldu kilisenin başlangıcı, vakıfın başlangıcı ise 15 sene oldu.
Evliyim, ikiz çocuklarım var. Eşimde öğretmen aynı zamanda bizim de kilisemizdeki müzik işlerinden de sorumlu. Kendisi üniversite de müzik bölümünü bitirdiği için piyano ve birkaç farklı enstrüman çaldığı için o burada ki müzik işlerinden sorumlu. Benimle beraber, ben yaklaşık olarak 8 sene önce vakıfın yönetimine girdim. Son 6 yıldır da belki 7 yıldır vakıfın başkanlığını yürütüyorum.
Dolayısıyla yani gençken kiliseye katıldım yaşım 40’ ları geçti hala kilisedeyiz. Hamdolsun kiliseyle beraber büyüyoruz.